Eşimin çok yakın bir arkadaşı Ordu’dan bizi ziyarete gelmişti. Onu burada bir kız ile tanıştırıp aralarını yapmaya çalışıyorduk. Ama eşim çok konuşan ve hiç dinlemeyen bir adamdı. Ben de ihtiyaçlarımı ona anlatmak konusunda her zaman güçlük çekiyordum. Bir gün bara gittik hep beraber. Eşimin arkadaşı ve benim kız arkadaşım sevişmek için yanımızdan ayrıldılar. Eşimin arkadaşının benim kız arkadaşımı nasıl becereceğini hayal ederek orada sırılsıklam olmuştum. Eşim bilgisayarını açarak çalışmaya başladı. Ben de etrafıma bakmaya başladım. Artık dayanamadığıma ve sonucunda bu işin sonunda gerçeğe dönüştürülmesi gerektiğine karar vermiştim. Önce garsonlara baktım, eli ve parmakları iri olanların penisleri de büyük olmalıydı. Lanet olsun bütün garsonların boyu maksimum 1.70 civarındaydı. Elendiler. Bara doğru baktım ama kimseyi göremedim. Çaprazımda yaşlı bir çift vardı, adamın pantolonundan penisi o kadar derin bir hat çizmişti ki, kaldırması mucizeydi gerçi onun da. Sonunda tuvalete kadar yürümeye karar verdim eğer karşıma kaliteli bir erkek çıkarsa onu atacaktım.
Yavaşça tuvalete kadar ağır adımlarla yürümeye başladım. İlk adımımı attıktan sonra bu işi yapmaya cesaretimi yitirmiştim. Bütün gözlerin üzerimde olduğunu hissediyordum. Göğüs uçlarım sertleşmişti. Artık daha fazla dayanamayacağımı hissederek bu işi hızlandırarak tuvalete giderek mastiribasyon yaparak ateşimi söndürmeye karar verdim. Adımlarımı hızlandırdım tam tuvaletin kapısını açtığım sırada esmer 1.90 boyunda bir çocuk ile göz göze geldim. Çocuk yanımdan çıkmak için yana adım attı ben de o sırada yana adım attım. Çocuk şaşkınca özür dilerim dedi, ne yazık hatayı halen daha kendinde zannediyordum. Ufaktan gülümseme koydum yüzüme ve bana yardımcı olabilir misiniz dedim. Çocuk buyurun dedi ve içeriye doğru onu yavaşça ittim. Kapıyı kapattım ve çocuğun hayalarını avuçlamaya başladım. Çocuk ne olduğunu idrak edememenin verdiği aptallıkla yüzüme bakıyordu. Bir yandan aldığı zevkten kendini saklıyordu ama bir yandan da istekliydi. Yavaşça fermuarını isterken beni küçük bir hamle ile durdurmaya çalıştı. Sanki her şey bu kadar mükemmel olmamalıydı onun için ama çoktan penisini dışarı çıkartmış ve dizlerimin üstüne çökmüştüm. Çocuk o noktadan sonra kontrolün tamamen bende olduğunun bilinciyle iki eliyle başımı tutarak penisini ağzıma doğru itmeye başladı. Kalktıkça ve sertleştikçe çocuğun gerçek gücü ortaya çıkıyor gibi görünüyordu. Ben de çok tepki veremiyordum. Sonucunda ben de onun arzuları için küçük öpücüklerle, bol bol dilimi kullanarak onu tatmin etmeye başladım. Çocuk zevkten hafiften zevk bildirgelerini yaparken ben de tamamen kontrolümü ona vermiştim.
Tuvaletin kapısı vuruldu çocuk usulca dolu dedi. O sırada beni kollarımdan tuttu ve ayağa kaldırdı pantolonumu gevşetti ve hemen indirdi. Çok bir şey yapamadan hemencecik ıslanmış vajinama penisini dayadı. Bunun için iznime ihtiyacı varmış gibi gözüme son kez baktı ama zevkten dönmüş gözlerimden aldığı onay ile birlikte içime daldı. Derin derin vuruyordu çocuk. Kalçalarımı avuçlarımın arasına almış beni tuvalet tezgahına oturtmuş içime doğru giriyordu. Tepkilerimi yumuşatmam gerekti ama zevkten inliyordum. O da kontrolü kaybetmiş vaziyette benim nidalarım arasında daha da güçlü ve hızlı hareket ediyordu. Sonunda boşalacağını anladı ve beni tekrar dizlerimin üstüne çökertti. Hemen ağzıma aldım ve en derinime kadar girmiş penis yetmiyormuş gibi başımdan da bastırarak genzime kadar sokmuştu. Neredeyse kusacaktım ama çoktan ağzıma boşalmıştı. Tuvaletten koşar adım uzaklaştı çocuk. Ben de aynaya bile bakamadan eşimin yanına döndüm.
Eşim ne olduğunu sordu. Ne olmuş dedim. Kan ter içindesin gerçekten dedi. Fark etmemiştim ama gerçekten darma duman olmuştum. Kabız olmuşum dedim. Canım yanağının hemen yanında beyaz bir şey var dediğinde ise, hemen parmağımla ağzıma aldım tekrar. Pasta denedim tuvalet çıkışında dedim. Gülümsedi, ben de deneyeyim mutlaka dedi.
Yorumlar kapalı.