Yaklaşık bir yıllık sevgililiğin ardından Tuğçe’yi aynı eve çıkmaya ikna edebilmiştim. Düzenli bir seks hayatımız olmasına rağmen kendimize ait bir evimizin olması gerçekten büyük bir nimete dönüşebilirdi. Bu hem mutluluk hem de diğer açılardan daha benimsediğimiz bir ilişki için önemliydi. Sonunda o da bu kanıya vardı ve kabul etti. Emlakçıdan anahtarı alarak eve gittik ve kendi kafamızda eşyaları düzmeye başladık.
Sadece salonda var olan bir masanın dışında ev tümüyle boştu. Akşamüstü olmasıyla beraber havanın kararmasını fırsat bildim. Kulağına fısıldayarak onu sikmek istediğimi söyledim. İlk başta tepkili olduğunu fark ettim ve gayet net bir şekilde burada yapmak istemediğini söylemesi üzerine kendimi geri çektim. Ancak son bir göz atmak için mutfağa doğru yöneldiğimde arkamdan geldi ve sarılarak elini sikime attı.
Yavaş yavaş düğmeyi açıp kemeri sökmeye başladığında ise anladım ki o da istiyor. Salonda masa olması bir avantajdı ama mutfak tezgahının çok daha zevkli olacağını düşündüm. Tuğçe’ye soyunmasını söyledim ve tedirgin olsa bile karanlıktan ötürü ikiletmeden üzerindekileri çıkardı. Yalnızca ayakkabılarımız kaldığında ise onu mutfak tezgahına doğru domalttım. Vücudu tezgahın üzerinde ve götü tam karşımdaydı.
Biraz oynayarak onu çıldırtmak istediğimin farkında değildi. Hızlı bir şekilde sikişeceğimizi zannediyordu. Ama amının üzerinde gezdirdiğim yarağımın ona ne hazlar yaşattığını seslerden anlayabiliyordum. İki posta boşaldıktan sonra onu da boşaltabildim ve birkaç dakika tezgahtan kalkamadı. Aldığı zevkin uç noktalarda olduğunu biliyordum. Ama bir posta daha boşalmak istiyordum. Bu kez sakso çekmesi için eğilmesini istedim. Ama belinin ağrıdığını söyleyerek hayır dedi. O zaman belini ağrıtmadan çektireyim diyerek tezgahın üzerine oturdum. Biraz eğilerek çok rahat bir şekilde ağzına almaya başladı. Tuğçe’nin küçüklüğünden beri birkaç dişi yamuk olduğu için sakso esnasında bu dişler sürekli sikime değiyor.
Bunun fazlasıyla zevk verdiğini söyleyebilirim. Bu durumun bilincinde olmasından dolayı işini çok iyi yapıyor. Ağzıma boşalma diye her zaman ikaz etmesine rağmen üzerinde hiçbir şey olmadığı için ağzına boşaldım. Biraz kızmış olsa da sonrasında bunun bile hoşuna gideceğini biliyordum. İlk başladığımız zamanlarda sakso çekmeyeceğini bundan iğrendiğini söyleyen Tuğçe’nin dondurma yalar gibi sikimi yaladığı zamanlara geldik.
Hatta geçenlerde de ilk defa ağzına boşaldığım zaman biraz döl yuttuğunu ve tadının kötü olmadığını söylemiştik. Seks konusunda onu günden güne daha da uç noktalara taşıyordum. Üçüncü postayı boşalarak rahatladığımda hava iyice kararmıştı. Ancak emlakçıyı unutmuştuk. Telefonun çalmasıyla beraber panikledik ve Tuğçe hemen giyinmeye başladı. Emlakçı ise kaç saat olduğundan şikâyetçiydi ve 15 dakikaya geliyoruz diyerek onu yumuşattım.
Benim aklımda Tuğçe’yi salondaki masanın üzerinde de domaltıp sikmek vardı ama bu telefon planları alt üst etmişti. Apar topar giyindik ve çıktıktan sonra emlakçıya anahtarı teslim ettik. Arkadaşın evine gittiğimizde de Tuğçe’ye salondaki masanın üzerinde onu domaltıp sikmek istediğimi ama zamanın yetmediğini söyledim. Arkadaşların yoğun olduğu bu ev için böyle bir fantezi yapmamız pek mümkün değildi. Ancak ufak bir kaçamakla odanın içerisinde domalarak bir posta daha kendisini siktirdi.
İlişkilerde seksin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya gerek yok. Tuğçe ile sınırsız bir seks hayatımız olmasına son adımlar kaldı. Özellikle farklı fanteziler, mekanlar, kostümler ve hareketler için müthiş bir hayal gücüne sahibim. Bunu bilen kız arkadaşımı da bu açıdan geliştirmeye çalışıyorum. Şu sıralar Tuğçe’nin ağzına boşalarak ağzından çıkarmamaya kararlıyım. Tabi bu belli bir zaman alacak gibi duruyor.